Pişmiş Tavukla Aynı Tencerede Olmak!

masadaki tavuk gibi hissediyorum.ve o yüzden "yaa canım çok sıkkın deyip ardından nedenini sıralayan arkadaşların
 -ayakkabım ayağımı vurdu!
-yemeği yaktım:(
-temizlikçim hastalanmış bugün gelmeyecekmiş!
-benim dizinin gününü değiştirmişler!!
-oğlum /kızım deneme sınavından 450 almış bu kez:((
bla bla bla..
gibi açıklamalarını dinlediğimde ufaktan bir dalış yapmak istiyorum (ama  cidden kendimi tutuyorum.)alışkanlık gibi oldu bir gidip bir dönüyorum birde marifet gibi her seferinde döndüm diyorum ya  bu kez diyemiyorum.çünkü bu içinde olduğum bu servis tabağından bu masadan nasıl kaçacağımı bilmiyorum.ihtimal bişey anlaşılmadı.tekrar deneyeyim.
merhaba sevgili dostlar.gelemedim,soramadım bakamadım hiçbirinizin kapısından...yok böyle yazamayacağım.doğrudan ruh haline uygun devam edeyim olmazsa.karmakarışığım.sanki tüm dünya çıldırmış gibi geliyor.başta milli eğitim bakanı ve tebası.öğrenciler,dağdaki teröristler,araplar, yenimahalle belediyesi yada tüm belediyeler...bende bu çılgınlığın içinde bunaldım çok bunaldım.
okul açılmadan 5-6 gün önce belediyenin açmış olduğu ve üstünü bir türlü kapatamadıkları bir çukura tekerini son sürat içine atan dolmuşçum beni havaya uçurdu.(vucudum mor renge geçmeye karar verdi) daha mordan sıkılamadan bir hafta sonra dolmuş tekerinin hemen çukurların yanıbaşında durması üzerine dizlerimle helalleşti asfalt.ardından açılan okullar,dolduğu halde doymayan sınıflar,buna inanmayan ısrarcı veliler,6 saat çok az deyip 7 (ve birgünde 8)saat olan dersler,yorgun çocuk yüzleri,bezgin öğretmen gözleri,kısılmış sesler,dayatmalar,ağlayan şehit anneleri,feryatlar,dersane paralarının kara gölgeleri,"boşanmakta" ısrar eden kardeşimin eşi,evinin neresi olduğunu artık bilmeyen 4 yaşındaki yeğenim,şaşkın ve küskün kardeşim,üzgün ve moralsiz annem,kırgın babam,çalışmayan süpürgem,gidiyorum diyen çamaşır makinem,suyu içinden atmak isteyen klozetim,değiştir beniii diye bağıran elektirik tesisatım,yazılacak planlar,boyanacak duvarlar,artık elimden alınan atölyem,kırtasiye listesi,sabah erken  kahvaltısı...bunaldım işte.yazamadıklarım,çekincelerim...derken kaşınmaya başladım bi kaç gün önce.kollardan başladı,boynummu sardım yüzümde patladı.dün gece dayanamayınca yanmaya ve kaşınmaya sabah gittim doktora.dermatit bilmem ne  dedi.yani ne dedim türkçesi:egzama başlamış dedi.oyy kaçtığım sakındığım şeyler.nasıl niye derken stres dedi.yolladı beni kortizon iğnesini dayadıktan sonra kafa doktoruna.kafa doktorumda kafa adam.bilinçli hastasın dedi.düzelecek dedi.3 lü ilaç verdi.bi tek zanaks ı biliyorum.ağır bişey gibi hatırlıyorum.yok dedi 10 gün kullan sonra bırak ne zaman kötü hissedersen o zamn alırsın dedi.önce dermatit için verilen ilaçları kullanacağım sonra onlara başlayacağım.
işte böyle dostlar.yani döndüm:)))
çocuklar yaz döneminde bilgisayarla yatıp kalktıkları için ailece evde bilgisayarı yasaklamıştık.onlara hala yasak ama en azından bilgisayarsız hayata alıştılar.bu süreçte bende gelemedim işte ve diğer nedenlerle beraber..şimdi başından beri yayınlayıp yayınlamakta gidip geldiğim bu postu bitirip pazartesi yapacağımız 1 ekim Dünya Çocuk Günü Duvar Boyama Etkinliği için taslak hazırlamalıyım.projeyi Keçiören Belediyesi yapıyor bizimle beraber.çok cici 3 bayanla tanıştım bu sayede,psikolog ve sosyologlar.aynı gün usta Suluboya Ressamlarımızdan Kemal Çelik te aramızda olacak.işi olmayan,aramızda olmak isteyen tüm arkadaşlar davetlimiz.sevgiler...hepinizi kocaman öpüyorum..