dikiş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dikiş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Kasım 2013 Cumartesi

Kıyıda Köşede Kalmış İşlere Devam :)

iyi akşamlarrrr! hepinize huzurlu sıcacık bir cumartesi akşamı diliyorum.son yazımda hastayım yazmıştım ve geçmiş olsun diyen merak eden arayan tüm dostlarıma teşekkür ederim.o yazıdan sonra daha da beter oldum :) şaka değil.kan sonuçlarım da çıkınca biraz daha netlik kazandı her şey.o çok güvendiğim demir,demir bağlama,kan ve B12  depolarım bomboş çıktı.çok şaşırdım çünkü cidden çok iyi ve sağlıklı yiyorum ha bunuda yapmasam ne olurdu halim bilmiyorum.şimdilik haftalık iğnelerle devam edeceğim sonrasında yeni tahlil neyi işaret ediyorsa onu yapiciz artık.ama cidden hasta olmak berbat yaa.kendime çok acıdım yine :) birde aptal kaplamalarım düşünce sinirlerim harap oldu.enfeksiyon varken dişe gidemediğimden yiyip içemediğimden ölü balık gibi yattım işte.şükür dün kaplamalarımın altındaki dişlerle iş bitti(vida takıldı dolgu vs) artık yiyebiliyorum.
bugün çodemdeki kursa gidip ardından bedişimle güzel bir yemek biraz beni kendime getirdi:)) 


evde tavuk yasak ya fırsattan istifade hiç yemediğim bir yemeği denedim saçaklı tavuk çok hoşuma gitti.ayda bir kere organik olunca yapıyorum tavuğu birde böyle deneyeceğim :)
araya ikide elbise sıkışınca şahane oldu hatta :))
amannn yine ne çok ağladım.
son olarak kızçem dün 18 yaşına girdi.hasta olduğumdan partiyi arkadaşlarıyla yaptı ,evde sadece pasta kestik.şaka gibi hala inanamıyorum 18 yaşında bir kızım olduğuna.ne çabuk büyüyorlar! Rabbim ona,oğluşuma ve her birimizin çocuklarına sağlıklı hayırlı ve uzuun ömürler versin ve bahtlarını güzel eylesin.ikisini de çok seviyor ve hep şükrediyorum.



artık fotolara bırakıp yerimi ben kaçayım.bunlar yazın yapıp paylaşmayı unuttuğum kıyı köşe işleri.çoğu sahibini çoktan buldu bile :))


















sebosuz olur mu? 
hastayken yanımdan hiç ayrılmadı kuzum benim...



20 Kasım 2013 Çarşamba

Sebo'nun yatağı..:)

ne zamandır seboya bir yatak yapmak istiyordum.pazar günü bir gayret yaptım.evdeki parça polarlardan hep kare kesip elde diktim.birleştirme işinde ise misina ve silikon kullandım.eh azıcık da süslemek lazımdı kedi figürü kullandım.şimdilik 2 kere yattı.kediler özgür ruhlu hayvanlar köpeklerle bu anlamda çok zıtlar.:)canı nerede isterse orada yattığından 2 kere yatması bile başarı :)) 
hala hastayım .dün okulda 2 derse girebildim.baktım ateş yükseliyor dayanamayacağım soğuğu doktorcuğumda aldım.pazartesi gitmiştim ve enfeksiyonun şiddetli olabileceğini söyleyip bana antibiyotik vermişti.rapor vereyim dedi yok toparlarım dedim.gördüm toparlamayı :)) doktorumu bu kez kendim seçtim.10 yıldır tanıdığım ve hep iyi duyumlar aldığım inanılmaz güleryüzlü çok şeker bir insan.aile hekimimizin tayini çıkınca bu fırsat hemen verdim dilekçeyi.artık ali bey doktorum ve ben daha güvenli hissediyorum.yani dünden bu yana raporluyum evde yatıyorum.
bu arada 2014 ten itibaren diş ve göz ödeneklerinin verilmeyeceğini biliyormusunuz? zaten kendi dişlerimi yıllardır özelde yaptırıyorum ama çocuklarıma şimdi damak ve diş teli takılması lazım.bir kaç hastaneye gittik ama ya burada yapamayız çok doluyuz dediler yada 2 yıl sonrasına randevu verdiler.şaka gibi.mecburen özele gideceğiz.üçümüzünki 15 bini buluyor.hadi sıkıp dişimizi öderiz diyorumda parası olmayanlar ne halt edecek merak ediyorum.lükse vede estetiğe giriyormuş.merak ediyorum bu kararı alanlar  kendileri yada aile bireylerinden biri böylesi dişlerle ne kadar dolaşabilirler yada bizim yaşadığımız sıkıntıyı ne kadar yaşayabilirler? 







bu arada aşure yaptım  bende dün hasta olmama rağmen salı ben yapacağım diye söz verdiğimden okula götürüp dağıttım.aşure tarifim hemen  hemen Gülayımınkiyle aynı sadece erik kurusu ekleyip bal oranını daha fazla kullandım.portakal ve nar haricinde kullandığım tüm malzemeler memleket ve bahçemizden.böyle olması çok güzel yaa..


lahana sardım.bir haftadır bekleyip duruyordu.baktım çürüyecek mecburrr :) lahanayı büyük  almışım o yüzden yarısıyla turşu yaptım.ölçü kullanmadan göz kararı.bir bardak sirke,kalın tuz,yarım limon suyu bir kaç nohut ve bol sarımsak kullandım tabiki kaynamış soğumuş suda. iki de havuç doğradım :))



17 Kasım 2013 Pazar

Eski Kotlardan Çanta-2-

günaydın dostlar.mutlu pazarlar diliyorummmm! sabah erkenden boğaz ağrısıyla kaktım.ateşim var sanırım hasta oluyorum.sinir oluyorum hasta olmaya yaa.:) tabiki kimse sevmez ama böyle soğuk algınlığı olduğunda bi acaip hassas oluyorum işte :)neyse dırdırı bitirdim tamam .


bugün eski kotlardan yaptığım çantaların ikincisini sizlere takdim edeyim dedim.ama bu arada özellikle blogcu dostlarımdan muhteşem çanta tasarımı yapanlar var.hatta onlar yayınladıkça be çuval tutuyorum gibi geliyor :) benim kisi çocuğun eline oyalansın diye verilen işler gibi :) ama geri dönüşüm işte burası güzel.ablamın iki eteğiydi.birinde dikiş hatası vardı zati,kot olanda da bir delik :) kalıpsız kafadan kesip elde diktim yine.üzerinde çok sevdiğim ve kurtarıcı kalp figürünü kullandım aplike olarak.birazda başka süsler ekleyip tamamladım.sapı biraz kısa kaldı kumaş yetmediğinden.kapatma yeride çirkin ama ne yapayım gidip şu çanta aparatlarından alacak zaman ve ortamım olmuyor işte.







12 Kasım 2013 Salı

Eski Kottan Çanta -1-

hepinize iyi akşamlar dostlarım.soğuk ve birazda isli Ankara akşamından her birinize iyi dilek ve dualarımı yolluyorum.önce hasta olanlar hasta bakanlara yolluyorum dualarımı.şifa ve sabır diliyorum onlara.sonra hasret çeken gönüllere yolluyorum dost selamımı.hasretin kucaklaşmaya döndüğü zamanlara tez kavuşsunlar diyorum.sonra yorgun annelere sesleniyorum tüm içtenliğimle:sizleri selamlıyorum.dünyanın en zor en zahmetli ve en kutsal görevi yaptığınız.yorgunluğunuzu hiç hissettirmeyecek şekilde yetişen evlatlarınız olsun diyorum.anlamışsınızdır yine.azıcık da olsa tanıyanlar anlayanlar: biraz bam telindeyim.yorgunum,az biraz kırgınım çokca da doluyum...eh iştendir,insandandır,gamdandır,hasrettendir diyerek kapatayım bu konuyu.kısacası selam olsun...


yaz dönemi eski kotları boyadım deyip duruyordum.çanta kestim bol bol.bu da onlardan biri.elde diktim.düzgün olmadılar.astarla kot arasına tela falan koysam azıcık tok duracaklardı ama çok üşendim.zaten çok üşengeç oldum ben.ah ah..:)çantanın üzerine yine atık kumaşlarla parça parça ekleyerek kalp şeklinde aplike yaptım.astar eski bir eşarp.kapatma zımbırtısından yoktu bende cırt cırt kullandım yine :)) sapları eskimiş çantamın saklamış olduğum sapları yine.bakalım siz  ne diyeceksiniz .sevgiyle ve mutlu kalın....






3 Kasım 2013 Pazar

Kullanılmayan Askılı Tişörtten Çanta...

günaydınnn.mutlu pazarlar dostlar.(hala sevmiyorum ama pazar gününü:( :)) eşim son 2 yıldır arık pazarları bile çalışıyor.bende temizlik günümü pazar yaptım.çocuklarda dersaneye gidiyor.tek başına çıkıp dolaşmak yada bir yerlere gitmek gelmiyor içimden.neyse yine ağladım değil mi? :)ilk çantayı annem tee geçen yıl örmüştü.malum el ve ayakları normal değil,sürekli uyuşuk sinir uçlarındaki tahribattan dolayı.ama rahat durmuyor oturduğu yerde dikiş,örgü vs yapıyor.çok düzgün olmasa da (bitiş kısmı) bu çantayı yaptı.evde uygun astarlık kumaş olmadığından bekleyip duruyordu.nihayet kırmızı astar aldım ve diktim( ablamın makinesinde dikebildiğim nadir şeylerden biri :)) ağız kısmına biraz büzdüm bu arada.cırt cırt diktim.o mıknatıslı şeylerden yoktu.fena olmadı.ip o korkunç simli iplerden olmasa daha güzel olurdu.bu ipleri bir arkadaşım almıştı bana ( kendisi azıcık kokoştur) simli ve hafif naylomumsu olması dokunmamı bile zorlaştırıyor.neyse annem değerlendirmiş bende süslemiş ve monte etmiş oldum.




gelelim bu askılı tişörte.alalı çok olup bir kere bile kızım tarafından giyilmeyip gardropta bir köşede duruyordu.eh bari şal yada çanta falan yapayım derken elimde ne malzeme var bir baktım.sonra eski bir dosyadan tabanını yapmayı düşündüğüm şekli kesip evde duran saten bir parçadan tüm yüzeyini kaplayacak şekilde diktim.sonrada aynı şekilden deri kesip tişörtün altından elde diktim.tabanı da yerleştirince bitti.böyle bişey oldu.kullanır mıyım bilmiyorum ama kafama koymuştum ya yapıverdim.







30 Ekim 2013 Çarşamba

Süveterden Çantaya...

son zamanlarda hobilerime ait bir şeyler paylaşmamış olsam da bu boş oturuyorum anlamına gelmiyor.hatta bir sürü iş var paylaşılmayı bekleyen.ancak gel gör ki fotoğraflama ve yazma aşaması elimi kolumu bağlayan en büyük neden  galiba:)neyse gevezeliği bırakıp ne yapmışım ona geçeyim.ilk resimdeki tek taraflı ,arka kısmı sadece zincirlerden oluşan bir süveterdi. ablam  kız kardeşime örmüş oda bir müddet giydikten sonra atmaya kıyamayıp sen bir şeyler yaparsın diyerek bana vermişti.önce kitap çantası yapmayı düşünmüştüm.sonra başına oturunca bu hale geldi.içine kenar paylarını da hesap ederek evde bulunan astarlık kumaştan astar kestim.payı içine vere ver elde diktim.sonrada kenarlarından birleştirdim.ve yine elde diktim.ağız kısmına siyah kurdeleden biye yaptım.sonrada evde hiç giyilmemiş bir kombinezonun ucundan söktüğüm dantelden fırfır geçip süsledim.son olarak alt zeminine siyah saten kurdeleden ve onun üzerine de yine dantelden yoyolar yaparak üst üste getirip ortasına da şık bir düğme ile çiçek haline getirdiğim aksesuarı hoşuma giden kısmına dikip,açmak ve kapatmak için çıt çık ilave edip bitirdim.aa bitti derken son olarak evde tek duran çanta sapını ilave ettim.çok uymadı ama aklıma başka çözümde gelmedi.böylece süveterden çantaya uzanan bir yolculuk tamamlanmış oldu.:))