sağlık-şifalı bitkiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sağlık-şifalı bitkiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Kasım 2012 Pazar

dostlar,kınalar,saç bakım kremleri:ne alaka:))

Bugün dostum Deniz'in evine gittim.denizle aynı okuldayız.rehber öğretmenimiz.Deniz yeni  ev değiştirdi.taşındığı evini ilk kez gördüm ve çok beğendim.deniz de çok becerikli yaratıcı bir hatun.mesela uzun yıllardır farklı şehirlerde görev yapıp sürekli taşınmak durumunda kalınca pratik çözümler getirmiş ev dekorasyonunda.mesela yemek masasında ahşap sandelye yerine plastik sandalyeleri tercih etmiş ama görüntüleri içinde yaratıcılığını kullanmış ve böyle cici örtüler dikmiş.


birde dekoratif aydınlatmalar yapmış.çok beğendim ve dayanamayıp hemen fotoğraf çektirdim:)


nasıl sizce de güzel değil mi?bugün iki farklı tat denedim denizde.zeytin ve domates reçeli.her ikisi de enfesti.kesinlikle deneyeceğim.daha önce tatmadığım için pişman oldum:)


bu arada uzun zamandır yapmayı planladığımız saç bakım krem mi demeli balsam mı demeli onu yaptık işte.sevgili deniz de hindistan cevizi yağı vardı bende kurban da biriktirdiğim sığır iliklerini görürdüm.her ikisi de ayrı ayrı benmari usulü eritilip daha sonra  karıştırıldı.saçı besliyor uzatıyor ve en önemlisi saç çıkarıyormuş.yaşasın.haftada bir yapacağım.deniz kullanıyormuş ve cidden saçları çok güzel doğal ve sağlıklı bide çook uzunnn :))


 bu hayvan iliği erirken:)) pek iç açıcı görünmüyor değil mi? ama hiç koku çıkarmadı ilginnç...

bu da bitmiş hali.onuda cam bir kavanoza aktaracağım daha sonra.sonucu 6 hafta sonra belli olmaya başlar size yazacağım sevgili dostlar.
çılgın bedişimde bayram tatiline dubaiye gitmişti.gelirken kına ve kına stickkerlerı getirmiş.kınayı suyla ıslatıp denedik ama pek kalıcı olmadı.eve gidince kendi kınamla denerim dedim artık yıkadım.çok güzel özellikle bilekte şık duracak olanından bir tane seçtim.teşekkür ediyorum bedişime.ahh bide arap sürmesi getirmiş ki tam benlik:))


13 Ağustos 2012 Pazartesi

KANSERİN ÖLÜMÜ!

Bu yazıyı facebook ANADOLUYUM BEN  sayfasında gördüm ve buradan da paylaşmak istedim.malum çağın hastalığı ve yazdığına göre de çare bulan çok olmuş.yazıyı olduğu gibi kopyaladım.karışık gelebilir ama mutlaka okuyun.ve birde Buğday Şırası tarifi var ki kanser olmak gerekmiyor yapmak için sağlıklı olmak ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için sizde deneyin derim.rahmetli annenanem de yaparmış eskiden.bende deneyeceğim bakalım.ama memlekette:işte yazı


LÜTFEN HERKESE GÖNDERİN..
Çocukluğumun yılları hatırladığım bildiğim kadarıyla 1952 yılları ve evveline rastlar. O yıllarda Annem bugday tanelerini,lokum kutularına yada sahan denen tepsilere pamuk içine eker ,çıkan yem yeşil ekini, 10 ya da 15 cm ken keser onu ezer unla karışımına şekerde katar pişirirdi. Adına UHUT denirdi.Tüm hastalıklara ilaçtır diye bizlere yedirilirdi. Yıl 2011 bu gün aynı b
uğday filizleri kansere ilaç olarak gündemde. Bilime inanan biri olarak doğruluyorum. Devaolsun diyorum. V.KARACA

KANSERİN ÖLÜMÜ--MUTLAKA OKUYUN
Arkadaşlar. Yeniköy Mimarlar Sitesinde komşum ve meslekdaşıma 30 yıl evvel doktorlar 6 ay ömrü kaldığını söylediler. Ailesini bu sonuca alıştırdı; evin tüm ihtiyaçlarını gördü, temin etti; kendini ölüme hazırladı. Buğday çimlenmesinin hastalığa iyi geldiğini bir yerde okumuş. Evin bir odasına toprak döşedi; orada buğday yetiştirdi; buğday çimini mikserde öğüterek her gün ve devamlı içti. 30 yıldır yaşıyor. Artık çime de gereksinimi kalmadı. Sağlıklı günler dileğiyle...
Yılmaz Ergüvenç

Kesinlikle zararı yok, sınırlı yararı olabileceği, destek amaçlı kullanılmalarında sakınca olmadığı kanaati bildirildi. Saygılarımla arz ederim. Dr.Vehbi Alpman.KANSERİN ÖLÜMÜ MUTLAKA OKUYUN!
ASRIMIZIN EN KÖTÜ HASTALIĞI İÇİN HER BİLGİNİN ÖNEMİNE İNANDIĞIMDAN ELİME GELEN BU MAİLİ HERKESE GÖNDERİYORUM.

Buğday çimi ekiniz ve yiyiniz, Buğday şırası yapınız ve içiniz.
Kanseri engelleyen besinlerin başında atalarımızın Orta Asya'da içtikleri Buğday şırası geliyor.
Klasik tedavi yöntemlerini reddeden tüm doktorların ortak iddiası, buğday çimi yenilmesi ve buğday şırası içilmesi Pakistan'daki Hunzakut Prensliği'nde kanserden ölüm yok. Ayrıca Hunzakutlular, acı badem ve kayısı çekirdeğini yiyorlar ve kansere yakalanmıyorlar. Türkiye'de acı badem ve kayısı tüketilen bölgelerde kanser vakalarının azlığı dikkat çekiyor.

Ödemiş'le Salihli arasında, binbir efsaneye konu olmuş Bozdağ'ın eteklerinde cennet gölcük kıyısında kanseri yenen, bu zaferi kazandıktan sonra mücadelesi herkese örnek olsun diyerek bir de kitap yazan Doktor İlhami Güneral ile sohbetimiz sürüyor.
Önemli olan bağışıklık sisteminin güçlendirilmesidir.
Bağışıklık sistemini güçlendirmek çok da zor bir şey değildir.
Buğday müthiş bir kanser ilacıdır.
Buğday şırası kanseri önler ve bu önemli bir bitkisel tedavi aracıdır.
Buğday çimi, bol klorofil maddesi dışında 100 kadar vitamin, mineral ve besin maddesi içerir.
Taze olarak kullanılan Buğday çiminde, aynı ağırlıktaki portakaldan 60 kez daha fazla C vitamini ve aynı ağırlıktaki ıspanaktan 8 kat fazla demir bulunmaktadır.
Buğdayın bir başka özelliği ise kandaki toksinleri nötralize eden maddeler içermesidir.
Sıvı oksijenle dopdolu olan buğday çimi doğanın en güçlü anti kanseri olan 'laetril' içermektedir.
Izgara etler ve füme besinlerin kanserojen maddeler taşıdığı kanıtlanmıştır. (Japon Bilim Adamı Nagivara)
Japon Bilim Adamı Nagivara, taze buğday çiminde bu maddeyi etkisiz hale getiren enzimler ve amino asitler bulmuştur.
- Buğday çimini evde üretebilir miyiz?
- Evde de üretilebilir, küçük bir saksıda bile üretilebilir ve olduğu gibi yenebilir, evde üretemeyenlere tavsiyemiz ise buğday şırası üretmeleri....
- Buğday şırasını herkes üretebilir mi?
- Evet herkes üretebilir.
- İsterseniz tarif edeyim.
Bir bardak aşurelik buğday, önce tertemiz yıkanarak bir litrelik cam kavanoza konur.
Üzerine 3 bardak su klorlu olmamak şartıyla ilave edilir.
Kavanozun ağzı bir tülbentle kapatılarak serin bir yerde 24 saat bekletilir.
Bu ilk su kullanılmaz, dökülür.
Kavanoza yeniden 3 bardak su ilave edilir.
24 saat bekletildikten sonra oluşan yarı gazozlu su içilmek üzere bir kaba aktarılır.
Böylece bir bardak aşurelik buğdaydan kış aylarında günde 5 kez, yazın ise günde 3 kez şıra alınır.
Buğday şırasının lezzeti bazılarına itici gelebilir.
O takdirde her şıra bardağına bir C vitamini tableti eklenirse, nefis bir içecek ortaya çıkar.
- Az önce sözünü ettiğimiz 'laetril' buğday çiminden başka nelerde bulunur?
Çünkü anlaşılıyor ki, 'laetril' kanserin tedavisinde en etkin maddelerden biri...
Elmanın çekirdeğini de yiyin!
- Evet, Türkiye'de en kolay laetril'e ulaşabileceğimiz yer acı badem ve kayısı çekirdeğidir.
Ayrıca laetril elma çekirdeğinde de vardır. Elmanın çekirdeği yenilirse çok da iyi olur. Amerika'daki ilaç sanayinin maşaları bu 'laetril' adlı ilacı yasaklatmayı başarmışlardır ama Meksika'da satılan 'laetril' bu ülkeden alınıp kaçak olarak ABD'ye sokulmaktadır.
Laetril, vitamin ve minerallerle verildiğinde çok daha iyi sonuçlar alınmaktadır.
'Kanserin Ölümü' adlı kitabında Manner, laetril ile yüzde 90 başarı kazandığını söylemişti.
- Acı badem ve kayısı çekirdeği de laetril içeriyor öyle mi?
- Evet öyle. Türkiye'de acı badem ve kayısı çekirdeğinin sıkça tüketildiği yerlerde resmi bir istatistik yok ama kanser vakalarının az olduğuna inanılıyor. Resmi istatistik yapılan bir ülke var...
Pakistan'a komşu küçük bir prenslik olan Hunzakut'ta şimdiye kadar hiç kanser olayına rastlanmadı.
Hanzakut'un özelliği temel besinleri kayısı ve kayısı çekirdeği...

- Dünyada bugün kullanılmakta olan kemoterapi ve radyoterapi bağışıklık sistemini bozduğunu iddia ediyorsunuz alternatif tedavilerin bir sıralamasını yapsak en öne hangisini koyarsınız?
- Önceliği bağışıklık sistemini güçlendiren tedavilere veririm, daha sonra biyolojik tedaviler ve bitkisel tedaviler gelir.
Bağışıklık sistemi konusunda Alman doktor Issel'in tüm beden tedavisi bugün bu ülkedeki 60/70 klinikte başarı ile uygulanmaktadır.
Başarılı bir yöntem: Tüm beden tedavisi
- Tüm beden tedavisi nedir?
- Joseph Issel de bizim gibi kanseri lokal bir hastalık olarak değil, tüm vücudu ilgilendiren sistemik bir hastalık olarak ele alıyordu.
Ona göre vücutta sürekli olarak kanser hücreleri ürüyor fakat sağlıklı bir bağışıklık sistemi bu hücreleri hemen tahrip ediyordu.
Issel'in bir diğer tedavi yöntemide, ayda bir olmak üzere, özel olarak muamele görmüş bir kolibasil aşısı olan Pyrifer ile ateş şoku tedavisi idi.
Bu yöntemle hastadan bir miktar kan alınıyor, bunu ozon oksijen birleşim ile karıştırarak yeniden hastanın damarından enjekte ediyordu.
Binlerce kanser hastası bu yöntemle iyileşmişti.
Eski Sovyetler'de, şimdiki Rusya'da bu yöntem halen kullanılıyor.

Dr. Serap KIRMIZI
Uludag University
Faculty of Science and Arts
Department of Biology
16059 Gorukle/Bursa TURKİYE

BİR DOSTUMDA GÖRDÜM
OLDUĞU GİBİ PAYLAŞIYORUM..

Suya düşen YILAN"a sarılırmış..
İnşallah bu derde muhatap olanlara şifa olur..