29 Mayıs 2010 Cumartesi

5 .SINIFLAR ÖYKÜ KURGULAMA...
5.Sınıflarda çok eğlenceli konular var müfredatta.Öykü kurgulama da bunlardan biri.Konu uygulaması şu şekilde;öğretmen önce bir cümle kurar ve ardından sınıftaki tüm öğrenciler sırayla birer cümle söyleyerek öyküyü tamamlar.bir kişi söylenen tüm cümleleri yazar.öykü bitince öykünün en çok hoşlarına giden sahnesinin resmini yaparlar.sırayla 5. sınıflarımın öykülerini sonrada resimlerini yayınlıyorum...

5-C SINIFI ÖYKÜ KURGULAMA

Hava çok sıcaktı. Bunalmış bir vaziyette bir ağacın gölgesine oturmuş ekmek kırıntılarını taşıyan karıncaları seyrediyordum.O an karıncaların ne kadar aptal olduklarını düşündüm.Sürekli oradan oraya koşturuyorlardı.Ne kadar gereksiz bir çaba!Keşke benim gibi böyle tembel tembel otursalar.Bu kadar çabayla bir şeyler yapabileceklerini sanıyorlar.Onların yerinde olmayı hiç istemediğimi düşündüm.Ben onları seyrederken büyümeye başladıklarını fark ettim.Dehşete kapılmış ve ne yapacağımı bilmez haldeydim.artık aynı boya gelmiştik ve anladım ki onlar büyümemiş ben küçülmüştüm.İçlerinden biri beni kaldırıp sırtına attı ve yuvaları olduğunu düşündüğüm ,dışarıdan karanlık görünen yere götürdü.İçeri girdiğimizde burasının dışarıdaki görüntüsünün aksine saray olduğunu anladım.

“ Gel bakalım kibirli çocuk” dedi bir ses.Bu ana kraliçenin sesiydi çünkü kafasında bir taç vardı.

“İşte o küçük ve aptal gördüğün karıncaların arasındasın!Sende artık karnını doyurmak ve yaşamak için bizimle birlikte çalışacaksın” diyerek diğer karıncaların yanına gönderdi beni kraliçe.

Neredeyse boyumdan büyük yiyecek parçalarını taşımaya başladım.Yuvanın daha iç kısmında kocaman bir depo vardı ve yiyecekleri oraya taşıyorlardı.Çok zor bir işti ve ben çok yorulmuştum.Bir ara korkunç bir ses duyuldu.Uğultuyla karışık çığlık sesleri geliyordu.Diğer karıncalardan öğrendiğime göre yiyecekleri çalmak için sinekler yuvaya saldırmışlardı.Karıncalarla sinekler arasında savaş başladı.Kanatlar bacaklar havada uçuşuyordu.Bir ağlama sesi duydum,bir karınca yavrusu köşeye büzülmüş ağlıyordu.Hemen yanına giderek onu güvenli bir yere götürdüm.Ağlamamasını ve dışarı çıkmamasını sıkı sıkı tembihledim.Tekrar savaş alanına dönerken ne yapabileceğimi düşünüyordum.O an bir sineğin vızıltısıyla olduğum yerde sıçradım.Kaçmaya fırsat bulamadan bana saldırdı sinek.Ağzından çok kötü bir koku yayılıyordu,bacakları çok kıllı ve çirkindi.Gözleri ise iri ve korkutucuydu.Sinekle mücadele ederken “ imdat “ diye bağırdım.Kolum kanamış ve bacağımı da ısırmıştı.Durum giderek kötüleşiyordu ve o kıskaçlı ağzı giderek yüzüme doğru yaklaşıyordu.Yorulmuştum,gücüm giderek tükeniyordu.Pes ettiğimi hissettiğimde gözümü açtım.Ağacın dibinde sıcaktan uyuyakalmıştım.Her şeyin bir rüya olduğunu anladığımda çok rahatladım.Evet karınca olmak istemiyordum ama artık onların aptal olmadıklarını ve boşuna mücadele etmediklerini de biliyordum…
bu oğlumun resmi







5-E SINIFI ÖYKÜ KURGULAMA


Deli gibi yağmur yağıyor dışarıda ama yerler hiç ıslanmıyor.Çok Şaşırıyorum .Yağmur birden bitiyor
ve gökkuşağı çıkıyor bütün ihtişamıyla.Dışarı çıkmak istiyorum ama ödevlerim geliyor aklıma.Oturup mecburen bitiriyorum.Arkadaşlarımı bulup onlarla oynamak için dışarı çıkıyorum ama hiçbiri evde değil.Yalnız oynamak zorundayım.Gökkuşağına bakıyorum ve keşke gökkuşağının üzerinde yürüyebilsem diyorum kendime ve o an gökkuşağının üzerinde buluyorum kendimi.Renk bulutlarının üzerinde adeta uçarcasına yürümeye başlıyorum.” Hey “ diyor bir ses.” Hoş geldin… “Bu kırmızı bulut.Arkasından soruyor “ söyle bakalım en güzel renk hangimiz?”Düşünüyorum,hepsi o kadar güzel ki! “ hepiniz birbirinizden güzelsiniz “ diyorum.Kırmızı sinirleniyor cevabıma ama yeşil “ aferin Ayla ,her şeyin kendine ait bir güzelliği vardır çünkü “ diyor.Renk bulutları birden havalanarak Ay’a doğru bir yol oluşturuyorlar.Ay kocaman gülümsüyor.”Hoş geldin Ayla ,bak arkadaşların burada .Hadi gel birlikte oynayın “ diyor. Şaşırıyorum.Kimdi bu arkadaşlar.Onlar Ay’ın çocuklarıydı.Onlara doğru koşuyorum.Elimden tutarak oyunlarına alıyor beni ay çocukları.Birlikte çok güzel oyunlar oynuyoruz.Bulutlara resimler yapıyor üzerlerinde zıplayarak kahkahalar atıyoruz.Artık gitme vaktinin geldiğini anlıyorum yeşil bulut geldiğinde.”Yine gel “diyor ay çocukları bana.El sallıyorum onlara ve yeşil bulutun üzerine atlayıp uçuyorum.Evimize yaklaştığımızda “Hep böyle güzel ve çocuk kal “ diyor yeşil bulut.”Yoksa seni göremeyiz”.Gülümsüyorum.Uzaklaşırken yeşil bulut ne kadar muhteşem bir macera yaşadığımı düşünüyorum.Annem sesleniyor o anda

-Aylaaa! Yemek hazır hadi gel…

Tekrar gülümsüyorum biliyorum ki bu son maceram olmayacak…




5-D SINIFI ÖYKÜ KURGULAMA


Güneşli bir öğleden sonraydı.Okuldan yeni gelmiş ama yemeğimi yemiştim.ders çalışmam gerekiyordu.ders çalıştıktan sonra televizyon izleyecektim çünkü en sevdiğim program vardı.Ödevlerim oldukça fazlaydı, zorlansam da sonunda bitirebildim ancak bu arada sevdiğim programda bitmişti.Bunun üzerine dışarı çıkıp arkadaşlarımla oynadım.eve döndüğümde akşam olmak üzereydi.Annem yemek hazırlıyordu ona yardım etmek için yanına gittim.Annemle salata yaparken birden etrafı bembeyaz bir ışık kapladı.Ne olduğunu anlamak için dışarı çıktık.Bir de ne görelim kocaman bir uzay gemisi karşımızdaydı.O esnada kapısı açıldı ve içinden bir uzaylı çıktı.Kocaman gözleri vardı,yeşil renkli olan derisinin üzeri dikensi şeylerle kaplıydı.Çok ürkmüştüm anneme sıkıca sarıldım.yavaş yavaş bize doğru yaklaşarak “ merhaba “ dedi.

Ben de” merhaba” dedim .O sırada geminin kapısında ikinci bir uzaylı belirdi.Deli gibi bağırarak bize doğru koşmaya başladı.Üzerindeki dikenler açılıp uzamıştı ve uç kısımları parlıyordu.Çok korkmuştum ve ne yapacağımı bilmiyordum.Yerden havalanıp üzerimize doğru gelirken uyandım.Terlemiştim ve sadece masanın başında uyuyakalmıştım.Yani her şey bir rüyadan ibaretti…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorum yazan parmaklar incinmesin:)